Geçtiğimiz hafta yaşanan kadın cinayetlerinin ardından kadınlar tüm Türkiye'de sokağa çıkarken bir eylem de Manisa Kadın Meclisi tarafından gerçekleştirildi. Manolya Meydanında bir araya gelen Manisa Kadın Meclisi üyeleri geçtiğimiz hafta erkekler tarafından katledilen İkbal Uzuner, Ayşenur Halil ve Pelin Karaca'yı anarken kadına şiddet sorununa dair cezasızlık politikalarını eleştirdi. Yakın zamanda 6284 sayılı kanunun herkese anlatılması ve uygulanması için bir seferberlik başlattıklarını ifade eden Manisa Kadın Meclisi adına açıklamayı İdil Altun okudu.
Altun tarafından yapılan açıklamanın tam metni şu sekilde;
Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da iki genç kadın Semih Çelik tarafından
vahşice öldürüldü. İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil. Failin daha önce
defalarca İkbal'i tehdit ettiği, İkbal'in şikayetlerinin olduğu ortaya çıktı.
Koskoca bir şehrin surlarında bir kadın öldürüldü. Ve ortaya çıkan önemli
bir gerçek de şikayetlere rağmen hiçbir önlem alınmamış olması, kamu
gorevlilerinin yine görevini yapmamış olması.
Geçtiğimiz günlerde yine İstanbul'da sokak ortasında bir kadın
arkadaşımızın iki erkek tarafından taciz edildiğini ve faillerin serbest
bırakıldığını öğrendik. Failler, tepkilerden sonra gözaltına alındı ve
tutuklandı.
Biz eylem çağrıları yaptıktan sonra ise kadın cinayetleri devam etti.
Selda Eller, Hilal Sultan Kırgöz, Canan Çeviren,Yeşim Akbaş ve dahası kendi şehrimizde öldürülen kadınların bazıları. Bizler kadınların öldürülmesine sessiz kalmıyoruz. Davalarının takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Tüm bunlar tesadüf değil. İktidar cezasızlık politikalarına devam ettikçe
kadınlar şiddete uğramaya devam ediyor, kadın cinayetleri artarak
devam ediyor.
FAİLLER CEZASIZ KALMAYACAK.
Kadına ve çocuğa yönelik suçlardan kaydı olan failler, ellerini kollarını
sallayarak geziyor. Ve yaşam hakkımızı bile elimizden alabileceğini
düşünüyor.
Eylül ayında 34 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 20 kadın şüpheli
şekilde hayatını kaybetti. Raporumuzu yayınladığımız gün 3 kadın daha
öldürüldü. Artık toplumsal cinsiyet eşitsizliği bir halk sağlığı sorunu
boyutunda.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Göktaş Demir, İkbal ve
Ayşenur'un ardından yine bir taziye mesajı yayınladı. Kadinlar artık sizin
taziye mesajlarınızı görmek istemiyor. Henüz hayattayken kadınları
yaşatacak önlemler aldığınızı görmek istiyorlar. 6284 sayılı Ailenin
Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u
uyguladığınızı görmek istiyorlar. Çünkü kadınlar, kendisini yaşatacak
olanın 6284 olduğunu çok iyi biliyor. 6284'e en ufak bir saldırı kadınların yaşam hakkının tartışmaya açılması anlamına gelir. Kimse kadınların
yaşam hakkını tartışmaya açamaz, açmaya kalkmasın.
Yakın zamanda bir seferberlik başlattık: 6284 seferberliği. Her yerde
anlatacağız bu kanunu. Bütün kadınlarla birlikte uygulatacağız. Bu
seferberlik kadınlara güç verecek.
KADINLAR YAŞASIN 62-84 UYGULANSIN.
Sevgili kadınlar, her kim ki şiddet
karşısında gözünü kulağını kapatıyorsa, görevini ihmal edip kadınların
öldürülmesine neden oluyorsa her birinin tek tek peşine düşeceğiz.
Polisler, jandarmalar, savcılar, hakimler ya da bir bakanlığın bir
müdürlüğünde görevli personel, hiç fark etmez. Kadınlar öldürülürken
nasıl o koltuklarda rahat oturuyorsunuz? Görevleri kadınları yaşatmak.
Biz onlara bu görevlerini unutturmayacağız.
Bakan Mahinur Özdemir, ilgili kuruluşlarla birlikte çalışmaya devam
edeceklerini de söylemiş. O kurumlar kimler? Verileri biz tutuyoruz,
kadınların yanında biz varız. İlgili kuruluşlar, halktan tepki görünce failleri
yakalayan İçişleri Bakanlığı mı? Cezasızlığa kayıtsız kalan Adalet
Bakanlığı mı? Hepsini açıklamak zorundasınız.
PLATFORM BURADA ADALET NEREDE
Sevgili kadınlar, gelin bu gidişatı birlikte değiştirelim. Kadın cinayetlerini
birlikte durdurabiliriz, durduracağız. Hepinizi bu mücadeleye omuz
vermeye davet ediyoruz. Gelin kadınları yaşatalım. 6284'ü uygulatalım.